İSTANBUL-Genç İHH ÇİN’İ FATİH CAMİİ ÖNÜNDE PROTESTO ETTİ
Gençlik İnsani Yardım Vakfı (İHH), 77 ilde cuma namazı sonrası yaptığı basın açıklamalarıyla Çin’i protesto etti. İstanbul Fatih Camii önünde yapılan basın açıklamasının ardından katılımcılar, Doğu Türkistan halkı için dualar etti.
İstanbul’da düzenlenen basın açıklaması, Uluslararası Doğu Türkistan STK’ları Birliği işbirliğiyle Fatih Camii avlusunda gerçekleştirildi. Eylemde İHH Genel Sekreteri Durmuş Aydın, Özgür-Der Yönetim Kurulu Üyesi Rıdvan Kaya, Doğu Türkistan İnsan Hakları İzleme Derneği Genel Sekreteri Abdulahad Udun konuştu.
‘UNUTULMUŞ SOYKIRIM TEKRAR EDİLİYOR’
İHH Genel Sekreteri Durmuş Aydın, şunları söyledi:
‘Bugün Çin’in Uygur kardeşlerimize uyguladığı baskı ve zulmü ifade etmek için bir basın toplantısı düzenliyoruz. Özellikle 2017’den bu yana Çin hükümeti, insan hakları örgütleri tarafından sayıları 1.200’ü aşan 1 ila 3 milyon kişiyi toplama kamplarında gözaltına aldı. Çin zulmünün bariz diğer adı soykırımdır. Doğu Türkistanlılar; Din karşıtı, ırkçı, ayrımcı, Çin hükümeti ideolojisinin telaffuzlarını, inanmadıkları marşları ve şiirleri ezberlemeye zorlanıyorlar. din olmaktır. Memleketi Bosna’da pek çok soykırıma tanık olan merhum Ali İzzet Begoviç, “Unutulan soykırım tekerrür ediyor” diyor. Hiçbir soykırımın unutulmaması ve insanlık ailesinin bir daha soykırımlarla karşılaşmaması duasıyla, Çin’in bu zulmüne karşı ulusal ve uluslararası kamuoyunu bilinçlendirmek istiyoruz. Doğu Türkistan, bir etnik gruba karşı en yaygın ve sistematik baskı rejimlerinden birine tanık oluyor. Bugün Uygurlar en temel insan haklarından mahrum bir halk olarak toplu cezalarla karşı karşıya. Çin’in Uygur bölgesinde uyguladığı terörle mücadele ve güvenlik merkezli politikalar, Uygur toplumunu kültürel kimliklerinden ve dini inançlarından sıyrılmış, disipline edilmiş kabul edilebilir vatandaşlar haline getirecek kitlesel bir toplum mühendisliği projesi olarak görülmelidir. .’
‘DOĞU TÜRKİSTAN’DAN KARDEŞLERİMİZİN SESİNİ SESLENDİRMELİYİZ’
Özgür-Der Yönetim Kurulu Üyesi Rıdvan Kaya, “Katiller Allah’a hesap vereceklerdir. Bu bilinçle elbette Türkiye’de vicdanlı, tabiattan, insanlıktan, İslam’dan yana olan tüm cana yakın ve onurlu insanlar, Doğulu kardeşlerimizin sesine ses katacak ve katmalıdır. Türkistan. Kardeşler Doğu Türkistan’da yangın Filistin’de Doğu Türkistan’da da zulüm vardı. Suriye’de de vardı. Daha yakın zamanlarda Mısır’daydı. Zulüm birdir. Zulüm birdir. Zulme karşı uyanık olmalıyız. Buradan başlayan batılılaşma ihanetini tüm coğrafyamıza yaymak isteyen küresel kapitalizme ve küresel emperyalizme karşı inançlı, kararlı, dik ve Müslüman duruşumuzu göstermeliyiz.
“DOKUNUŞ SONSUZA KADAR DEVAM ETMEYECEK”
Doğu Türkistan İnsan Hakları İzleme Örgütü Genel Sekreteri Abdulahad Udun, “Hepinizin bildiği gibi Türk-İslam medeniyetinin başladığı, Türklerin İslam ile şereflendirildiği o coğrafya şu anda soykırım ve kanla karşı karşıya. 35 milyon insandan milyonlarcası artık sadece Müslüman ve Türk oldukları için işkence kamplarında ve cezaevlerinde acı çekiyor. Son çıkan yangında geç ve etkisiz müdahale nedeniyle 44 kardeşimiz yanarak can verdi. Biz Doğu Türkistan halkı olarak tüm şehitlerimizin hesabını sormayı amaçlarken, orada yaşananlara karşı dünyadan ses beklerken ne yazık ki 44 canımız yanarak şehit oldu. Bizler Doğu Türkistan halkı olarak zulmün sonsuza kadar devam etmeyeceğine ve özgür bir Doğu Türkistan’ın bir gün kurulacağına inanıyoruz.”
“HEM KÜLTÜREL HEM FİZİKSEL SOYKIRIM VAR”
Genç İHH Lideri Muhammet Cihat Çelik, ‘Doğu Türkistan’da yıllardır devam eden sistemli bir soykırımla karşı karşıyayız. Doğu Türkistan’da maalesef soykırımın her türlüsünde görüyoruz. Bu hem kültürel soykırım hem de fiziki soykırım olarak devam ediyor. Ne yazık ki gelinen noktada dünyanın bu sorunla ilgili ses çıkardığını düşünmüyoruz. Muhtemelen siyasi sorunlar, muhtemelen ticari bağlantılar, bu noktada bu sorun insani krizi arka plana atıyor. Bu sadece Türkiye Doğu Türkistan Müslüman sorunu değil, insanlık sorunudur. Hala insani duygu ve vicdan sahibi olan herkesin bu insanlık sorununa tepki göstermesi ve karşı çıkması gerektiğini düşünüyoruz.